• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
    • TOKAT ALMUS BAGTAŞI KÖYÜ
    • www.bagtasider.com

Domuz gribi ve korunma yolları

DOMUZ GRİBİ
Genel olarak grip hastalığı etkeni bir virüstür. Yüksek ateş, baş ağrısı, boğaz ağrısı, öksürük, halsizlik, yaygın vücut ağrısı belirtileri ile seyreder. Grip mevsimsel olarak genellikle sonbahar sonu, kış ve ilkbaharın ilk aylarında görülür. Bunun sebebi; soğuk, artan nem, kalabalık ve sıkışık ortamlardır.


Ülkemizde genellikle Aralık-Mart ayları arasında görülmekte olup, son 2 yıldır Mayıs ayının ortalarına kadar sarkmaktadır. Her yıl belli aylarda ortaya çıkan mevsimsel grip, özellikle risk gruplarında ölümlere yol açabilen bir hastalıktır. Grip ölümler dışında iş gücü kaybı, üretim kaybı, çeşitli komplikasyonlar, ilaç kullanımı, hastane yatışı vb. birçok alanda sanılandan daha fazla olumsuz etkiye sahiptir.


Çok sayıda grip virüsü alt tipi mevcuttur. İnsanlarda, kanatlılarda ve memeli hayvanlarda farklı virüs tipleri hastalığa yol açmaktadır. Hayvan ve insan grip virüsleri aynı canlıda buluştuklarında genetik materyal alışverişi yapabilmektedirler. Bu şekilde yeni virüs alt tipleri ortaya çıkabilmektedir. Dolaşımdaki virüslerdeki bu değişim dolayısıyla grip aşısının muhtevasını her
yıl değiştirmek gerekmektedir.


Domuz (Pandemik H1N1) Gribi


Domuz gribi, bir tür “influenza virusü”nun (influenza A) yol açtığı, domuzlarda görülen ve solunum sistemini tutan, yüksek düzeyde bulaşıcılığa sahip bir enfeksiyon hastalığıdır. Domuzlar arasında, hastalandırıcılığı yüksek olmakla birlikte öldürücülüğü (%1-4) nisbeten düşüktür. Hastalık domuzlar arasında solunum yoluyla ve virüs bulaşmış parçacıkların solunmasıyla yayılmaktadır.


En çok sonbahar ve kış mevsiminde olmakla birlikte bütün yıl boyunca görülmektedir. Pek çok ülkede domuzlara, rutin olarak uygulanan bir aşı bulunmaktadır. Domuz influenza virüsleri normalde türe özgü olup yalnızca domuzlara bulaşabilmekle birlikte bazen insandaki bariyerleri aşarak bulaşabilmekte ve insanlarda da hastalık oluşturabilmektedir. Bu durum, daha çok domuz bünyesinde, insan grip virüsu ve domuz grip virüsu gibi farklı türden virüslerin aynı anda enfeksiyon yapması sonucu iki tür arasında genetik materyal alışverişi sonucunda meydana gelen yeni ve melez virüslerle olmaktadır.


Mart 2009’da Meksika’da insanlarda hastalık yapan yeni bir grip virüsü (Domuz Gribi) tespit edilmiştir. Hastalığa, etken virüsün domuz gribi virüsüne benzerliği ve virüsteki genetik değişimin domuzda meydana gelmesi sebebiyle “domuz gribi” denmiştir. Hastalık ABD başta olmak üzere önce bölge ülkelerine, daha sonra da dünyaya yayılmıştır.11 Haziran 2009’da Dünya Sağlık Örgütü yeni H1N1 grip virüsüne bağlı pandeminin başladığını ilan etmiştir.


Domuz gribi (A/H1N1) virüsü bulaşıcı mıdır?


Domuz gribi A(H1N1) virüsü bulaşıcıdır ve insandan insana geçmektedir.


Domuz Eti Yiyenler Domuz Gribine Yakalanır mı?


Domuz etinin yenmesiyle domuz gribi virüsü bulaşmıyor. Virüs solunum yoluyla bulaşıyor.


Domuz gribinin (A/H1N1) belirtileri nelerdir?

Domuz gribinin belirtileri, insanlarda görülen grip belirtilerine benzerdir. Bunlar:
- Ateş,
- Öksürük,
- Boğaz ağrısı,
- Yaygın vücut ağrısı,
- Baş ağrısı,
- Üşüme ve
- Yorgunluk gibi belirtileri içermektedir. Bazı vakalarda kusma ve ishal de
görülebilmektedir.

      Bu bilgiler Almus Devlet Hastanesinden alınmıştır.



1331 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Üyelik Girişi
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam12
Toplam Ziyaret113401
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.172132.3010
Euro34.714534.8536
Hava Durumu
ATATÜRK KÖŞESİ



KURBAN OLDUĞUM


TOKATA BAGLIDIR BAGTASI KOYU
CICEKLI DE ACAR KIRMIZI GÜLÜ
PERVANADA OTER DERTLI BULBULU
OTUSEN DILENE KURBAN OLDUGUM
....****....*****.....****
ICINDEN CAGLIYOR YESIL IRMAGI
YAYLASINDA YEDIM KAYMAGI YAĞINI
SİRİN OLUR BAHCELERI BAGLARI
CAGLAYAN SELİNE KURBAN OLDUĞUM
****....****....*****
ABRUL AYI GURGEN EVI KAR 'İDİ
NİCE SALİF AĞA, KADİR DAYI VAR'İDİ
SANKİ  DELİ GÖNÜLE ÖLÜM YOK İDİ
ISSIZ YAYLALARINA KURBAN OLDUGUM... *****************
***:)
YAZAN:NECATİ COŞKUN